Çok da değil biraz önce ruhuna işleyen bir soğuk ok bir derin yara bir acı tarifsiz sonrası kendi kendine oluşan zaman da denilen acıyı itekleyen acıyı yarayı kapanmışlığa yükselten orada bırakan aklına bir oyun oynatma orada kal hiç kıpraşma hiç bir şey olmamışlığa yaslan bak nasıl.
Dünün evvelsi günün yaptığı al sana yağmur rüzgar kasım da kapıdan baktırır elde ne varsa yaktırır benzetmesi sonrasında açan güneş bıraksan terletecek onu da hafif bir imbat deniz kokan al götür beni genzine kaçmışlığımda orada kalayım deniz solu sende sarı çiçekler biz gidiyoruz kokumuz kalsın telaşıyla onda da kıpırdama öyle kal sus fısıldanma bile şıpırtıma eşlik etme bile soluklanması daha acıtacak günler kabaracak dalgalar yığacak bir dolu pislik bekle az biraz daha.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder