Yağmur tek tek yalnız
damlalarıyla aynıyı yapma tanımıyla sürü tektek yalnız bireylerinin aynıyı
yapma tanımıyla aynı gibiymiş aynı tüyden aynı türden. Prinç tanelerine tek tek
bakmadan kim kaç derecede daha güzel pilav oluru bile dert etmeden düşünmeden.
Dalgaları bile herbiri bir başka rüzgarla iteklenip kıyıya vururken daha dün
hiç de hırçın değil sakin sakin okşarken kıyıya vurdusu kırdısı yokken.
Birden bile değil yavai yavaş el ayak çekip gidilen
aynılıktan biraz dur dinlen biraz şu tarafa biraz bu tarafa sıkı yürü önden
daha da filan ormanda olsa neyse ortalık yerde artık aynı renkte aynı tüyde
aynı soluklar aynı solumalar olmadığında içine girmediğin dıiında kaldığından
yok olmalara silmelere silinmelere aldırmadığında biliyorum sende ben
gibisinlerin artık çok uzak bir yerlerde başka bir uzak köşede sana benzemekten
çok uzak sadece o da artık aynılıkta değil sen de değil.
Ne zaman nerede
nasıllıklar el değiştirmiş ondan ona paylaşmasan daha yerinde kutsallıkları az
bile olsa elini sürme kalsın öyle dokunma şirinleşip bir daha başka birine bir
başkasına kutsallığı bozulmadan.
Nasıl bir ölçmedir sen daha çok ben daha az biraz daha kat
yalnızlığı daha koyu olsun az koy koyulaşmasın terazisinde mıncık mıncık
yoğurup demlemeye alın bir süre mayalansın kıvamı da var mı?
Tercih desen istek desen talih kader felan fıstık eline ne
geçti ne kaldı elinde hesabına da denk gelmeyen cuvala sokup ne geldiyse eline
denilecek de olmayan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder